Bu üç bölgeyle ilgili anlatılanlar, akıl sınırlarını zorluyor. Ve bazı soruların cevabı, hâlâ Michigan Gölü'nün derinliklerinde, Alaska'nın vahşi ormanlarında ya da Vermont'un sisli patikalarında gizli olabilir. Peki gerçekten buralarda neler oldu?
Bermuda Şeytan Üçgeni yıllardır deniz ve hava araçlarının gizemli kaybolmalarıyla gündemde olsa da ABD sınırları içinde üç bölge var ki, çok daha fazla gizem ve trajediye ev sahipliği yapıyor.
Michigan, Alaska ve Bennington üçgenleri olarak bilinen bu bölgeler, sadece kayıplarla değil, aynı zamanda doğaüstü teoriler, antik yapılar ve hükümet komplolarıyla da anılıyor.
BİNLERCE YILLIK GİZEM VE ÖLÜMCÜL KAZALAR
Michigan Gölü'nün ortasında yer alan Michigan Üçgeni, Ludington ve Benton Harbor (Michigan) ile Manitowoc (Wisconsin) arasında kalan geniş bir bölgeyi kapsıyor. Bölgedeki gizemli kayıplar, ABD'nin kuruluşundan çok daha önceye, hatta 17. yüzyıla kadar uzanıyor.
1679 yılında kaybolan Le Griffon adlı ticaret gemisi, göl üzerinde ilk büyük gizemli kayıplardan biri olarak tarihe geçti. Ardından 1891 yılında sinyal vermeden kaybolan Thomas Hume gemisi, 1921'de terk edilmiş halde bulunan Rosa Belle yelkenlisi ve 1937'de odası içeriden kilitli olduğu halde ortadan kaybolan Kaptan George Donner gibi birçok vaka bu üçgende meydana geldi.
BU OLAYLARDA NELER YAŞANDI?
Le Griffon (1679): La Salle tarafından yaptırılan ticaret gemisi, Green Bay'e (La Grand Baie) ulaştıktan sonra Michigan Gölü'nde ortadan kayboldu. Mürettebat ve gemi bir daha görülmedi. Fırtına, yerli halk saldırısı ya da mürettebat kaçışı gibi çeşitli teoriler öne sürüldü ama hiçbirisi kanıtlanmadı.
Thomas Hume (1891): Yangın ya da saldırı gibi belirtiler olmadan, gizemli bir şekilde kaybolan ticaret gemisi. Gölün soğuk derinliklerinde gömülü halde bulundu.
Rosa Belle (1921): Benton Harbor'dan yola çıktı, 7 ila 11 kişilik ekibiyle. Gemi devrilmiş halde bulundu; mürettebatın hiçbir izine rastlanmadı.
Kaptan George Donner (1937): OM McFarland isimli yük gemisinde kamarasında gizemli bir şekilde ortadan kayboldu. Kamarası içeriden kilitliydi; kapıyı kırdılar ama Donner yoktu. Fiziksel olarak pencereden geçmesi imkânsızdı ve depresyon belirtisi de göstermiyordu.
BÖLGEYİ TANINIR YAPAN OLAY 1950'DE GERÇEKLEŞTİ
Ancak bölgeyi ulusal çapta tanınır hale getiren olay, 23 Haziran 1950 gecesi gerçekleşti. Northwest Airlines'a ait 2501 sefer sayılı DC-4 tipi uçak, 58 yolcusu ve mürettebatıyla birlikte Michigan Gölü'ne çakıldı. Uçuş kontrolüyle telsiz bağlantısı kesilen uçak için yürütülen aramalarda ceset ve enkaz parçaları bulunsa da uçağın büyük bölümü hiçbir zaman bulunamadı. Bu kaza, o döneme kadar ABD'deki en ölümcül sivil hava kazası olarak kayda geçti.
2007 YILINDAKİ KEŞİF KAFALARI KARIŞTIRDI
Michigan Üçgeni'ne dair teoriler ise sadece kazalarla sınırlı değil. 2007 yılında Traverse City yakınlarında Michigan Gölü'nün tabanında keşfedilen, 9 bin yıllık taş yapı, bölgenin tarih öncesine dayanan enerji merkezlerinden biri olabileceği teorilerini güçlendirdi.
'Amerika'nın Stonehenge'i' olarak adlandırılan bu yapı, ley hatları (yani antik enerji çizgileri) üzerinde yer aldığı düşünülen bir konuma sahip. Araştırmacılar, yapının muhtemelen tarih öncesi avcılık amacıyla kullanıldığını düşünse de bölgenin elektromanyetik bir anormalliğe sahip olduğu yönünde bilim dışı iddialar da sıklıkla gündeme geliyor.
KAYBOLAN SİYASETÇİLERDEN BİGFOOT EFSANELERİNE: ALASKA ÜÇGENİ
Michigan Üçgeni kadar esrarengiz olan diğer bölge ise ABD'nin kuzeybatısında yer alan Alaska Üçgeni. Anchorage, Juneau ve Utqiagvik şehirleri arasında kalan bu geniş üçgen, yoğun doğası ve zorlu hava koşulları nedeniyle binlerce kayıp vakasına sahne olmuş durumda. Bazı kaynaklara göre, üçgen içinde bugüne dek 20 binden fazla insan kayboldu.
Bu gizemli olayların en dikkat çekenlerinden biri, 1972 yılında ABD Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Thomas Hale Boggs Sr. ve Alaska Kongre Üyesi Nick Begich'in içinde bulunduğu uçağın ortadan kaybolmasıydı.
Cessna tipi uçağın kaybolmasının ardından başlatılan dev arama kurtarma operasyonunda, 40 askeri ve 50 sivil uçaktan oluşan dev bir filo hiçbir ize ulaşamadı. Bu olay, Boggs'un Başkan Kennedy suikastıyla ilgili Warren Komisyonu'nda görev alması ve 'yalnız suikastçı' teorisine karşı çıkması nedeniyle, çeşitli hükümet komplolarını da tetikledi.
1976 YILINDA YAŞANAN OLAY İSE ÇOK DAHA İLGİNÇ
ALASKA ÜÇGENİ'ndeki başka bir kaybolma vakası ise Gary Frank Sotherden'a ait. 1976 yılında vahşi doğada yürüyüş yaparken ortadan kaybolan Sotherden'a ait bir kafatası 1997'de bulunmuş, ancak 2022'ye kadar kimliği tespit edilememişti. DNA analizleri sonucu, Sotherden'ın büyük olasılıkla bir ayı saldırısında hayatını kaybettiği belirlendi.
Ancak tüm bu olaylar, komplo teorilerinin önüne geçemedi. Bazılarına göre bölgede elektromanyetik anormallikler uçakları ve insanları etkileyerek kaybolmalara neden oluyor. Diğer iddialar arasında UFO'lar, gizli askeri üsler ve Bigfoot (Koca Ayak) benzeri yaratıklar da bulunuyor. Şüpheci kesim ise bu yüksek kaybolma oranını Alaska'nın tehlikeli coğrafyasına, yetersiz altyapısına ve özellikle yerli kadınlara yönelik şiddet vakalarına bağlıyor.
Bilim insanları bu iddiaların çoğunu reddetse de kamuoyunun ilgisi ve gizeme olan tutkusu, bu bölgelerin cazibesini artırmaya devam ediyor.
BİR BAŞKA GİZEMLİ ADRES: BENNINGTON ÜÇGENİ
Michigan ve Alaska üçgenleri dışında bir adres daha var: Bennington! New England'ın masalsı manzaralarıyla ünlü Vermont eyaletinde yer alan Bennington, görünürde huzurlu bir kasaba gibi dursa da Glastenbury Dağı etrafındaki alanın 'Bennington Üçgeni' olarak anılması boşuna değil.
1945 ile 1950 yılları arasında beş kişi bölgede iz bırakmadan ortadan kayboldu. Bu kayıplar arasında bölgede yaşayan biri, bir dağ rehberi, bir üniversite öğrencisi, özel gereksinimli bir çocuk ve bir asker emeklisi yer alıyor. Cesetler bulunamadı ya da kaybolmalar asla açıklığa kavuşmadı. Kayıpların bazıları kırmızı giysiler içindeydi, bu da yerel halk arasında bu rengin uğursuz olduğuna dair inancı pekiştirdi.
Bennington Üçgeni yalnızca kayıplarla sınırlı değil; aynı zamanda UFO gözlemleri, tuhaf ışık huzmeleri, insan saçı buluntuları ve açıklanamayan zaman kayıpları gibi paranormal olaylarla da gündeme geliyor. Bölgede araştırma yapan yazar Joseph Citro, bir dedektifin Welden davasını çözdüğünü söyledikten sonra ortadan kaybolduğunu ve bir daha haber alınamadığını aktarıyor.
Citro ayrıca, yıllar boyunca Bigfoot benzeri yaratıkların görüldüğüne dair güvenilir tanıklıklar aldığını söylüyor. Yine bölgede kamp yapan bazı kişilerin 'zaman atlaması' yaşadığını iddia etmesi, üçgenin sadece fiziksel değil, zaman-mekân algısını da etkilediğine dair teorileri gündeme getiriyor.
Tüm bu karanlık geçmişe rağmen Bennington Üçgeni, yürüyüşçüler ve doğa severler için hâlâ popüler bir rota. Green Mountain Ulusal Ormanı'nın içinden geçen 'Uzun Yol' parkuru, bölgedeki doğaseverleri kendine çekmeye devam ediyor.
Ancak bölge halkının bir kısmı, bu alanlara yaklaşırken hâlâ dikkatli olmayı tercih ediyor. Glastenbury ve çevresinde yaşanan kayıplar, tuhaf karşılaşmalar ve anlatılan efsaneler, Vermont'un kalbindeki bu sessiz kasabanın çok daha derin bir geçmişe sahip olduğunu gözler önüne seriyor. /HÜRRİYET.COM.TR - Derleyen: İsmail SARI
(Daily Mail'in 'Two mysterious zones inside US hide more deadly secrets than Bermuda Triangle' ile 'America's cursed 'Bermuda Triangle', where locals warn of Bigfoot, UFOs and the color you can never wear' başlıklı haberlerinden derlenmiştir. )