İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Antalya’da dün ve bugün meydana gelen depremin daha önce uyardığı fay zonunda olduğunu söyledi.
Bugün Antalya’nın Gazipaşa ilçesi açıklarında 3,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. AFAD’ın açıkladığı verilere göre deprem 09.08’de meydana geldi. Gerçekleşen depremin 21,06 kilometre derinlikte olduğu kaydedildi.
Prof. Dr. Naci Görür, Antalya’yı depremler konusunda daha önce uyarmış ve şöyle demişti:
“Antalya körfezde oluşmuş bir kent. Antalya’nın, arazisinin üzerinde oturduğu dört tane çok önemli fay sistemi var. Bunlardan birincisi Akşehir körfezin doğusunda, ikincisi kuzeyin Eğirdir fay sistemi, öbürü batısında Fethiye- Burdur fay sistemi, güneyinde ise Kıbrıs- Helen fay hattı.”
Deprem bilimcinin bu uyarısından bir hafta sonra, Antalya’da Kandilli’ye göre 5,2 AFAD’a göre 4,8 büyüklüğünde ve bugün de 3.5 şiddetinde iki deprem oldu.
X hesabından depremle ilgili açıklama yapan profesör, fay zonunun daha önce uyardığı ‘Helen-Kıbrıs dalma-batma’ olduğunu söyledi.
NACİ GÖRÜR’ÜN ÖNEMLİ UYARILARI
Depremden sonra akıllara Görür’ün bir hafta önce yaptığı uyarı geldi. Görür 24 Kasım’da Antalya’da şunları demişti.
* Antalya körfezde oluşmuş bir kent. Antalya’nın, arazisinin üzerinde oturduğu dört tane çok önemli fay sistemi var. Bunlardan birincisi Akşehir körfezin doğusunda, ikincisi kuzeyin Eğirdir fay sistemi, öbürü batısında Fethiye- Burdur fay sistemi, güneyinde ise Kıbrıs- Helen fay hattı.
* Bu sistemlerin hepsi 7 ve üzeri deprem üretebilir. Ne zaman üretir, bilmiyoruz.
Antalya’daki depremden sonra Görür X hesabından şunu paylaştı: “Helen-Kıbrıs dalma-batma zonunda 5,2 deprem oldu. Dikkat ederseniz Antalya Körfezi açıklarında, geçmiş olsun.”
“Anlamak bu kadar zor mu” diye sitem eden Görür şöyle devam etti: “Ben hangi konuşmayı yapsam, hangi kente gitsem o yeri az ve çok tehdit eden deprem kaynaklarından bahsediyor ve ergeç bu kaynak harekete geçerse o kent zarar görür diyorum. Gittiğim yerlerde illa deprem olacak, şu zamanda olacak demiyorum, çünkü bilmiyoruz. Deprem beklediğimiz yerleri de açıklıyoruz. Ama şunu diyorum; madem ki er veya geç, az veya çok afetle yüzleşeceğiz gelin kentlerimizi afete dirençli hale getirelim, onu talep edelim.”