Bugün, 22 Nisan 2025 Salı

ANTALYA’DA TEHLİKE.. TURİZMDE AŞIRI TÜKETİM SU KAYNAKLARINI KURUTUYOR

ANTALYA’DA TEHLİKE.. TURİZMDE AŞIRI TÜKETİM SU KAYNAKLARINI KURUTUYOR

Antalya, Türkiye’nin en önemli turizm yerlerinden biri. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalya’da su krizi her gün devam ediyor.

Türkiye genelinde su kaynakları açısından yüzde 9 potansiyeline sahip Antalya’da kritik bir konumda yer alıyor. Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın su fakiri olmaya aday bir şehir olduğuna dikkat çekti.

Antalya, Türkiye’nin en önemli turizm yerlerinden biri. Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Antalya’da su krizi her gün devam ediyor. Turizm cenneti olmanın yanı sıra yeraltı su kaynakları bakımından önemli bir stratejik konuma sahip. Ancak hızla artan nüfus ve turizm sektörünün getirdiği yoğun su tüketimi, su kaynaklarını tehdit diyor. Ayrıca artan sıcaklıklar su kaynaklarında önemli kayba neden oluyor. JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın su fakiri olmaya adaya bir şehir olduğuna dikkat çekti. Ayrıca var olan su kaynaklarının korunması gerektiğine vurgu yapan Başkan Karancı, var olan kaynaklara yeni su kaynakları eklenmesi gerektiğini ifade etti.

BÜTÜN TÜRKİYE İÇİN YÜZDE 9 POTANSİYELİN SAHİP

Antalya Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Mustafa Karancı, Antalya’nın su kaynağı bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtti. Başkan Karancı, Antalya’nın su fakiri olmaya aday şehirlereler arasında yer aldığını söyleyerek, “Antalya yeraltı su kaynakları ve su kaynakları anlamında şanslı bir bölgede Tüm Türkiye'nin yüzde 9 potansiyeline sahip Devlet Su İşleri verilerine göre. Eğer suyu doğru yönetemezsek, bu şansımızı doğru kullanamazsak su sıkıntısı yaşarız. Ülkemizde su fakiri olmaya aday bir ülke. Antalya’da aynı şekilde su fakiri olmaya aday bir şehir” dedi.

TURİZMDE AŞIRI TÜKETİM SU KAYNAKLARINDA KAYBA NEDEN OLUYOR

Turizmde aşrı tüketim su kaynakları üzerinde baskı yarattığına değinen Başkan Karancı, “Antalya'nın yaklaşık 2 milyon 700 bin nüfusu var ve nüfusu hızla artıyor. Bunun yanında turizmde rekorlar bekleniyor. Yaklaşık 15 milyon, 17 milyon turist ağılıyoruz. Bir yerli vatandaş günde ortalama 230 litre tüketirken, turizmde ortalama kişi başı 600 ila 700 litre tüketiliyor. Dolayısıyla bu şehrin su kaynakları, mevcut turizmi ve mevcut ihtiyaçları karşılamak noktasında stres oluşuyor. Özellikle kış aylarının kurak geçtiği su kaynaklarımızın düştüğü dönemlerde su kaynakları üzerinde ciddi bir baskı oluşuyor. Antalya'da bu dönemde bu baskıyı hissediyor” şeklinde ifade etti.

Ardından Karancı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Antalya'nın su kaynakları içme sularının yüzde 99'u yeraltı suları kullanılıyor. Bu kaynaklarımız da kışın yağan kar ve yağmur sularıyla besleniyor. Kar ve yağmur sularının azaldığı dönemlerde Antalya'nın kaynakları da yeterince beslenemiyor. Kentleşmenin getirdiği, tarımın getirmiş olduğu, turizmin getirmiş olduğu bu artışla beraber özellikle Elmalı, Korkuteli gibi ilçelerimizde de içme suyu ve sulamayla ilgili ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bu konuda eğer önlem almazsak, yeni su kaynaklarını Antalya'ya kazandırmazsak ASAT’ın altyapıya yatırım yapması, Su kaynaklarına yatırım yapması, kayıp kaçakları azaltması, su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltacak tedbir ve önlemler alması) kaybedebiliriz.”

PROJE YERALTI SU KAYNAKLARINI BESLEYECEK

Antalya Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa hazırladıkları yağmur suyu hasadı projesinden bahseden Karancı, projenin yeraltı kaynaklarını besleme odaklı olduğunu aktardı. Karancı, “Jeoloji Mühendisleri Odası olarak Büyükşehir Belediyesi’yle çalışmış olduğumuz yağmur suyu hasadı ya da sünger kent projemiz var. Antalya'ya travertenlerini bir sünger olarak düşünün. Buna uygun peyzaj çalışmalarıyla uygun alanlarda bu yağmur sularını bir yeraltı suyunda kavuşturmayı ve bu geçirimsiz tabaka aynı zamanda sel ve afeti sebebiyet veriyor. Hem sel ve afetlerin önüne geçmeyi hem de yer altı suyunu beslemeyi ilgili bir çalışmamız var. Antalya'nın da bu noktada gerekli adımları bir an önce atması ve Sünger kent olmak konusunda çalışmalarını tamamlaması gerekiyor ki yer altı sularımızı besleyelim. Aynı zamanda da yağmur suyu hasadı yapabilelim” dedi.

EVLERDE DE YAPILMASI LAZIM

Karancı, bireysel anlamda mahallelerinde proje kapsamında tasarruflu olması gerektiğini belirterek, “Kent ölçeğinde büyük ölçekle düşünürken, bireysel anlamda biz bunu mahallelerimizde, sitelerimizde, apartmanlarımızda da yapmamız gerekiyor. Gerekirse çatı sularını biriktirmek anlamında, gri suyu tekrar kullanmak anlamında hepimizin bu noktada gerekli tasarrufları yapması gerekiyor” ifade etti.

ANATALYA SU KAYANAKALRINADA DÜŞÜŞ VAR

Antalya’nın su kaynaklarında ciddi bir düşüş yaşandığını aktaran Karancı, “Antalya'nın Kırkgöz su kaynakları 17 metreküp saniyeden 5 metreküp saniyelere kadar yeraltı su kaynaklarımızın debisi düşmüş durumda. Dolayısıyla daha fazla su tüketmeyi ve iklim değişikliğiyle beraber kuraklık devam ederse Kırkgöz kaynakları, artık yeraltı sularımızı ve sondajlarımızı besleyen kaynaklar yetersiz hale gelecek. Bu durum karşısında yeni kaynaklar aramamız gerekiyor” şekline konuştu.

SU KAYNAKALARINI KAYBEDEBİLİRİZ

Arından su kaynaklarının korunmasının yanı sıra mevcutta bulunan kaynakların üstüne yeni kaynaklar eklenmesi gerektiğini yineleyen Karancı, hızla tüketilen kaynaklarda ilerleyen süreçte sorunlar yaşanabileceğine vurgu yaparak, “Mevcut kaynakları destekleyecek, su tasarrufları, kayıp kaçakların azaltılması, Sünger Kent projesi gibi yeni projelerle yeraltı suyunu beslemeliyiz. Aynı zamanda da başka kaynaklar, bulunması lazım Antalya için geçmişte projelendirilen Karacaören barajı ya da daha ilerleyen yıllarda kullanılması düşünülen Oymapınar barajı gibi barajların projelendirilmesi ve arıtma sistemleriyle, ileri teknoloji arıtma sistemleriyle içme suyu amaçlı bu şehre kazandırılması gerekiyor. Bununla ilgili altyapı çalışmalarının da hızlanması tamamlanması gerekiyor. Yeraltı suları stratejik öneme sahip sulardır. Dolayısıyla korunması gereken mevzuat anlamında da korunması gereken sularımız yeraltı sularıdır. Ama barajlardaki suları şu anda kullanmıyoruz. Yeraltı suyunu hızlı bir şekilde tüketiyoruz. Bu durum karşısında ilerleyen dönemlerde yeraltı suyu ile ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşayacağımız anlamına gelir. O zaman ne yapmalıyız? Yüzeydeki kaynaklarımızı alternatif olarak bir an önce Antalya’ya kazandırmalı, yeraltı su kaynaklarını da korumalı ve onları güçlendirmeliyiz” diye ifade etti.

 “SU SİYASETTEN ÜSTÜNDÜR”

Son olarak su kaynakları korunması konusunda Antalya’nın diğer meslek odaları tekili kurumlara seslene Karancı, suyun siyasetten üstün olduğunun altını çizerek, “su siyaset üstüdür. Burada meslek odalarının, belediyelerin, üniversitenin, Devlet Su İşlerinin bu konuyla ilgili yetkili kişilerin bir araya gelerek aynı masa etrafında toplanarak suyla ilgili gerekli önemli tedbirleri almaları gerekiyor. Bunu siyasetin üzerinde görmeleri gerekiyor. Bizim için, ülkemiz için stratejik öneme sahip. Dolayısıyla elimizdeki Türkiye potansiyelinin yüzde 9'u olan suyun doğru yönetilmesi için bütün kurumların, kuruluşların, üniversitelerin, meslek odalarının konu hakkında uzman kişilerin bir araya gelip bu noktada ortak çalışması ve ortak akılla yönetilmesi gerekiyor” dedi. ANTALYAGÜNDEM



  • Salı 24.9 ° / 13.2 ° Güneşli
  • Çarşamba 25 ° / 14 ° Güneşli
  • Perşembe 24.8 ° / 12.6 ° Güneşli