Bugün, 21 Mayıs 2025 Çarşamba

ATSO BAŞKANI HACISÜLEYMAN.. ‘BU FAİZLERLE İŞ YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL’

ATSO BAŞKANI HACISÜLEYMAN.. ‘BU FAİZLERLE İŞ YAPMAK MÜMKÜN DEĞİL’

Yüksek faiz oranlarının üretimi baskıladığını vurgulayan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Bu faizlerle iş yapmak mümkün değil. Tüketim değil, üretim için finansmana erişim istiyoruz” dedi.

ATSO Mayıs Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda Meclis Başkanı Ahmet Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başladı. Toplantıda konuşan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, genç nüfus, eğitim, ekonomik ve siyasi gelişmeler ile kent ve ülke ekonomisine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Toplantı öncesinde 27. Dönem Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Dar Alanda Siyaset” isimli kitabını meclis üyeleri için imzalarken, Başkan Hacısüleyman ve Meclis Başkanı Öztürk, günün anısına Subaşı’na hediye takdim etti.

ÜRETMEDEN KÂR EDEMEYİZ, AYAKTA KALAMAYIZ

Geçtiğimiz aydan bu yana ekonomik gelişmelerde değişim olmadığını ve özellikle yüksek faiz oranlarının üretimi ve ticari faaliyetleri sekteye uğrattığını dile getiren Başkan Hacısüleyman, “Bu faizlerle iş yapmak mümkün değil. Biz tüketim için değil, üretim için finansmana erişmek istiyoruz. Bize bir yol açılması gerekiyor, nakde sıkışmış durumdayız. İşletmelerimizin ticari faaliyetlerini yürütebilmesi için üretebilmesi, satabilmesi ve finansa erişiminin olması gerekiyor. Bu üç ayak olmadığı sürece zaten kar etme şansımız yok, kar etmeyen bir üretim merkezi, işletme ayakta duramaz” dedi.

ENFLASYONLA BU KADAR UZUN UĞRAŞAN BAŞKA ÜLKE YOK

Konuşmasında enflasyon konusuna da değinen Hacısüleyman, “Üç farklı enflasyon rakamı var, hangisine inanacağımızı şaşırdık. Sokakta hissettiğimiz pahalılıkla açıklanan rakamlar örtüşmüyor. Bu gerçekten çok üzücü” dedi. Türkiye’nin ihracat ve iç üretimi artırması gerektiğini vurgulayan Hacısüleyman, üretim odaklı finansmana erişim taleplerinin kaynak israfına neden olmayacağını, belirterek, “Hiçbirimiz şunu demiyoruz, paramız olsun çok para harcayalım. Hayır, amacımız o değil. Amacımız üretmek tüketirken de çok dikkatli olmak. Hiçbirimiz gelişigüzel bir harcama yapmıyoruz. Ticaret insanlarına verilecek olan bir takviye veya finanse erişim konusunda açılacak bir yol, asla yanlış yerlere gitmeyecek, doğru kaynaklara gidecek ve doğru ihtiyaçlara kullanılacaktır” ifadelerine yer verdi.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN FESHİ UMUT VERİCİ

Konuşmasında ülke gündemindeki siyasi gelişmelere de yer veren ATSO Başkanı, bir terör örgütünün kendini feshetmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirerek, “Umarız ki bu adım, ülkemiz için aydınlık bir dönemin başlangıcı olur” dedi.

KÜRESEL TİCARETİN ETKİLERİ: “TRUMP POLİTİKALARI TURİZMİ DE ETKİLEYEBİLİR”

ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşına da değinen Hacısüleyman, küresel vergi artışlarının ticareti olumsuz etkileyeceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Amerika Çin mallarına yüzde 30 vergi uygulamayı önerdi. Çin tarafı da bende Amerika'dan Çin'e yapılacak ithalatta yüzde 10 uygulayacağım dedi. Daha önce verilmiş olan 90 günlük sürenin içerisinde bu uygulama yapılıyor. 90 günün bitiminde nasıl bir durum olacak bilmiyoruz. Ama şu vakti küresel ticarette olabilecek her türlü vergi artışı ticareti engeller, ticaretin azalmasına sebep olur. Ticaret azalırsa, ülkelerin büyüme oranları düşer. Ülkelerin büyüme oranlarında bizim açımızdan çok önemli olan bir sektörün ülkeleri de var bundan zarar görebilecek. Eğer küresel ticarette vergi artışları olursa Avrupa Bölgesi, bundan etkilenecek ve Avrupa ülkelerinin büyümelerinde bir azalma olacak. Azalma olunca ne oluyor işte bize gelen turizm hareketi bundan dolayı olumsuz etkilenebiliyor. Çünkü o zaman tüketim harcamalarında insanların kafasında bir ihtiyat oluşuyor. Cebindeki para azalmıyor ama bunu harcama konusunda kendisinde bir ihtiyat oluşuyor ve bu konuya odaklanarak dikkat etmek zorunda olduğunu hissediyor.”

FİLİSTİN HALKININ SESİNE KULAK VERİLMELİ

Küresel çatışmalar bağlamında, Rusya-Ukrayna hattında olası bir ateşkesin turizme olumlu yansıyacağını ifade eden Hacısüleyman, Suriye yaptırımlarının kalkmasını da memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Filistin meselesine de değinen Hacısüleyman, “Dünya gözünü kapatmış durumda. Orada yaşanan insanlık dışı uygulamaların artık son bulması gerekiyor. ATSO olarak sessiz kalmamayı öneriyoruz” dedi.

TURİZME DOKTOR ZORUNLULUĞU: “YENİ YÖNETMELİK UYGULANABİLİR DEĞİL”

Sağlık Bakanlığı’nın yayımladığı yeni yönetmelikle 500 yatak ve üzeri otellere tam zamanlı doktor bulundurma zorunluluğu getirilmesini eleştiren Hacısüleyman, “Antalya’daki 670 tesisi kapsayan bu uygulama, doktorların yüzde 10’unu hastanelerden çekip otellere yönlendirmemizi gerektiriyor. Zaten sağlık sistemi içerisinde herkesin şikâyetçi olduğu konuların başında, hekimlerin hastaya ayırdığı sürenin yetersizliği geliyor. Hekimlerimiz de bu konuda serzenişte bulunuyor: “Yeterince muayene etme şansımız yok, teşhis için araştırma yapma imkânımız olmuyor.” Bütün bunları yaşarken, Sağlık Bakanlığımızın böyle bir yönetmelik maddesi yayımlamış olması dikkat çekici. Herhalde bu konuda bir düzeltme yapılacaktır diye umut ediyorum, ancak bir aydır henüz bir adım atılmadı. Turizmle ilgili bir karar alınırken, öznesi insan olduğu için bu kararların insanı nasıl etkileyeceğine de dikkat edilmelidir. Burada “insan” derken hem hizmet veren hem de hizmet alan kişiyi kastediyorum. Bu nedenle kararların her iki taraf açısından da dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

ANTALYA NÜFUSU YAŞLANIYOR

Türkiye nüfusunun yüzde 3,17’sinin Antalya’da yaşadığını kaydeden Başkan Hacısüleyman, “15-24 yaş arası genç nüfusta bu oran yüzde 2.92, 50 yaş üzeri yüzde 3.45, 65 yaş ve üzeri yüzde 3.23, yani gençlerimiz Antalya’da daha az. Kısacası, Antalya yaşlanıyor. Genç nüfusun toplam nüfus içerisindeki payına baktığımızda yüzde 15’e yakın bir rakam görüyoruz. 2050 yılı çok uzak değil, ileriye baktığımızda genç nüfusumuz daha çok azalmış olacak” dedi. İş gücünde gençlerin katılım oranının yüzde 40 civarı olduğunu dile getiren Başkan Hacısüleyman, “15-24 yaş grubu gençlerimize baktığımızda istihdama karılanların yüzde 52’si erkek, yüzde 26’sı kadınlardan oluşuyor. Erkek nüfusumuzun istihdama daha fazla katıldığını görüyoruz” diye konuştu. 

MESLEK ODAKLI EĞİTİME GEÇİLMELİ

Başkan Yusuf Hacısüleyman, Türkiye’deki eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayarak, üniversite sınavının kaldırılması çağrısında bulundu. Türkiye genelinde üniversite öğrencisi sayısının 6 milyon 400 bine ulaştığını hatırlatan Başkan Hacısüleyman, meslek liselerinde ise yaklaşık 1 milyon 848 bin öğrenci bulunduğunu ifade etti. Antalya’daki meslek lisesi öğrenci sayısının ise 45 bin 289 olduğunu ve bunun Türkiye genelinin yaklaşık yüzde 2,5’ine denk geldiğini belirtti. Meslek liselerinin ve meslek yüksekokullarının iş gücü piyasasıyla yeterince entegre olamadığını ifade eden Hacısüleyman, “Çocuklarımız mezun olduklarında doğrudan iş hayatına atılamıyor. Elektrik-elektronik, bilişim teknolojileri ve sağlık hizmetleri gibi bölümler Türkiye genelinde en çok tercih edilen alanlar arasında. Antalya'da ise turizmin etkisiyle yiyecek-içecek hizmetleri birinci sırada. Ancak otelcilik gibi doğrudan sektörle ilgili bölümler listede çok gerilerde. Bu bize bir şeyi gösteriyor, sektörle eğitim arasında hâlâ ciddi bir kopukluk var” dedi.

ALMANYA MODELİNİ İNCELEMELİYİZ

Sanayileşmiş ülkelerle Türkiye arasındaki temel farklara dikkat çeken Hacısüleyman, “Bütçe fazlası veren, kişi başı geliri yüksek ülkeler bu işi nasıl başarmış, buna bakmamız lazım. Almanya örneğinde olduğu gibi, çocukları daha erken yaşta yönlendiriyorlar. 10 yaşında öğretmenler kurulu karar veriyor, bu çocuk akademik eğitim almalı mı, yoksa mesleki eğitime mi yönlendirilmeli? Çocuklar liseyi bitirdiğinde artık meslek sahibi olmuş oluyorlar. Haftanın 2 günü okulda, 3 günü işletmelerde eğitim görüyorlar. Dört yılın sonunda usta düzeyinde mezun oluyorlar” diye konuştu.

3 MİLYON GENCİMİZİ SINAV KAPISINDA BEKLETİYORUZ

Türkiye’de her yıl yaklaşık 3 milyon öğrencinin üniversite sınavına girdiğini hatırlatan Hacısüleyman, “Bu sınav artık sadece bir eğitim değerlendirme aracı değil, ailelerin sosyal itibar savaşı haline geldi. 'Sizin çocuk ne yaptı?' sorusuna verilen yanıtlar, bir başarı ölçüsü gibi görülüyor. Oysa bu doğru değil. Bir öğrencinin üç saatlik sınav performansına göre tüm hayatı belirlenemez. Kazanamayanlar ne olacak? Hayatta başarısız mı olacaklar? Bu sistem çocuklarımızı psikolojik olarak yıpratıyor” ifadelerini kullandı.

ÜNİVERSİTE SINAVI KALDIRILMALI, NOT ORTALAMASI ESAS ALINMALI

Almanya’da yılda sadece 310 bin öğrencinin üniversiteye gittiğini belirten Başkan Hacısüleyman, “Orada üniversiteler sınavsız alım yapıyor, not ortalamasına göre öğrenciler kabul ediliyor. Bizde ise milyonlarca öğrenci hayatlarını üç saate sığdırmak zorunda bırakılıyor. Bu kabul edilemez. Üniversiteye girişte sınav sistemi kaldırılmalı ve öğrenciler not ortalamasıyla yerleştirilmeli. Böylece sınav baskısıyla değil, gerçek başarıyla ön plana çıkan bir nesil yetiştiririz” dedi.

MESLEK LİSELERİNE VE YÜKSEKOKULLARA YATIRIM ŞART

Meslek liselerinin ve meslek yüksekokullarının altyapı eksikliği konusuna da değinen Hacısüleyman, “Bir meslek yüksekokulunun içerisinde meslekle ilgili cihaz yoksa o okul neyi öğretiyor? Makinesi olmayan bir makine bölümü olabilir mi? Meslek yüksekokulları da içerik ve donanım anlamında güçlendirilmeli. Eğer üretim ekonomisine geçmek istiyorsak, mesleki eğitimi güçlendirmek zorundayız. Üniversite sınavı sistemiyle çocuklarımızı hayattan koparıyoruz, bu sistemi artık değiştirmeliyiz” diye konuştu. 



  • Çarşamba 29.5 ° / 18.2 ° Güneşli
  • Perşembe 30 ° / 17.1 ° Güneşli
  • Cuma 32.4 ° / 20.1 ° false