Bugün, 28 Nisan 2025 Pazartesi
Antalya’da son yıllarda sahillerin 5 yıldızlı oteller tarafından işgal edilmesinin önüne bir türlü geçilemiyor. Turizm cenneti Kundu’da bu kez bir otel kıyıya sıfır ve denizin üzerine özel localar dizerek kendi turistine denizi kapattığı görüldü.
Antalya dünyanın birçok ülkesinden her yıl milyonlarca turist ağılıyor. Sahip olduğu deniz, kum ve güneş ile adeta çekim noktası haline gelen bu güzel kentte yüzlerce 5 yıldızlı otel ve tatil köyü de bulunuyor. Ancak turizm sektöründeki bu büyüme beraberinde sahil şeritlerinin kamusal kullanım hakkının ihlal edilmesi sorununu da getirdi. Birçok otel, kıyı kanununu hiçe sayarak sahil şeritlerini kapattı ve denize erişimi kısıtladı.
KIYI İŞGALLERİ YENİDEN GÜNDEMDE
Antalya Körfez Gazetesi Muhabiri Ertuğrul Gün’ün özel haberine göre kentte turizm sezonunun açılması ile birlikte kıyı işgalleri yeniden tartışılmaya başlandı. Turizm cenneti Kundu’da bu kez bir otel denizin içerisini ve denizin üstüne loca dizerek kendi turistine denizi kapattı. Söz konusu otel, sonbaharda önce denizin içine sabitlenen demir yapılarla localar inşa etti.
KENDİ TURİSTİNE DENİZİ KAPATTI
Turizm sezonunun açılmasıyla bu locaların üstü hasırla kapatıldı. Yetmedi; denize temas edecek şekilde ikinci bir loca dizisi daha oluşturuldu. Her bir locanın önüne tahtadan iskeleler yerleştirildi ve şezlonglarla donatıldı. Denize kadar uzanan bu yapılar hem sahil estetiğini bozdu hem otelin kendi müşterisinin denize erişiminin nasıl engellendiğini gözler önüne serdi.
BÜYÜK TEPKİ ÇEKTİ
Antalya Körfez Gazetesi bölgede yaşanan işgali adım adım fotoğrafladı. Kıyı Kanunu’na göre herkesin serbestçe kullanması gereken sahillerin, işletmeler tarafından özel mülkiyet alanı gibi kapatılması yoğun eleştiri konusu oldu.
KIYILARDA YAPILAŞMA YASAK
1990 yılında yürürlüğe giren Kıyı Kanunu, kıyı çizgisi ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlarda yalnızca kamu yararına kullanılabilecek yapıların yapılmasına izin veriyor. Kanuna göre iskele, liman, kayıkhane gibi yapılar dışında kıyılarda herhangi bir yapılaşma yasak.
DEMİR VE BETON YIĞINI
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, denizin doğal yapısının geri dönülmez şekilde tahrip edildiğini belirterek, “Burası zamanla kumla dolacak, arkası kum yığınlarıyla kapanacak. Side taraflarında buna benzer pek çok örnek var. Denizin doğal hali ortadan kalkmış durumda. Her yer demir ve beton yığınına dönüşmüş. Bu betonların arasındaki demirler büyük tehlike oluşturuyor. Bir çocuk bu demire saplansa bunun hesabını kim verecek? Bu fotoğraflar her şeyi açıkça anlatıyor.” dedi.
BU RESMEN İHANETTİR
Antalya Denizcileşme Platformu Başkanı İzzet Ünlü ise gördükleri karşısında şok olduğunu ifade ederek, “Görünce inanamadım. Ne deniz ne de kum kalmış. Bu şimdiye kadar çekilmiş en iyi işgal fotoğrafıdır. Müşteri keyif yapsın diye denizi böyle katletmek nasıl kabul edilebilir? Ufku görememişler hem doğayı hem de denizi kirletmişler. Denize beton dökmek büyük bir bilgisizliktir, bu resmen ihanettir.” diye konuştu.
DENİZ GASP EDİLMİŞ
Antalya Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Tat da bölgedeki yapılaşmanın sadece çevre değil, insan hayatı açısından da büyük tehlike oluşturduğunu belirtti. Tat, “Deniz gasp edilmiş. Böyle bir işgal daha önce görmedim. Kumköy sahilinde vatandaşın yaptığı küçük çardaklar yıkılırken, burada deniz resmen özel bir alana dönüştürülmüş. Elektrik tesisatları gelişi güzel döşenmiş. Bu tesisatlarda yaşanacak bir kazanın hesabını kim verecek? Kafanıza göre böyle localar, platformlar yapamazsınız.” ifadelerini kullandı. /ANTALYAKÖRFEZ
