Bugün, 20 Nisan 2025 Pazar

‘HAZIRLIKLI OLUN’ UYARISI.. 2024'TE ‘SICAKLIK’ REKORU GELEBİLİR

‘HAZIRLIKLI OLUN’ UYARISI.. 2024

AÜ Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Ethem Karadirek, 2023'ün son derece sıcak geçtiğini belirterek, “Küresel ısınmayla beraber, iklim değişikliği sıcaklık artışı yağış rejiminde ciddi değişikliğe neden olmaya başladı” dedi

Akdeniz Üniversitesi Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Müdürü Ethem Karadirek, 2023'ün son derece sıcak geçtiğini ve 2024'ün daha da sıcak olmasının beklendiğini belirterek, iklim değişikliğinin Türkiye'deki etkileri hakkında uyarılarda bulundu. Karadirek, küresel ısınmanın artmasıyla birlikte sıcaklık artışı ve yağış rejiminde ciddi değişikliklerin yaşandığını ifade etti.  Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin, sıcaklık artışı ve yağış rejiminde ciddi değişikliklere yol açtığını vurgulayan Karadirek, “Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nün son verileriyle değerlendirdiğimizde durumu çok kuraklıktan söz etmek mümkün değil ama kuraklık analizi yaparken yıllık, 3 aylık, 6 aylık, 30 yıllık periyotlarla değerlendiriyoruz. Fakat iklim değişikliği ile beraber şöyle bir şey meydana gelmeye başladı. Şiddetinde de meydana gelmeye başladı.  Eskiden 10 günde, 15 günde, 20 günde düşen yağış miktarı artık bir günde, yarım günde, 6 saatte, 2 saatte düşmeye başladı. Geçtiğimiz günlerde Antalya’da yaşadığımız da buydu zaten. Yağış şiddeti değişmeye başladı” diye konuştu. 

YAĞIŞ REJİMİ DEĞİŞMEYE BAŞLADI

Türkiye'deki kar örtüsü gün sayısının azaldığına dikkat çeken Karadirek, “Önümüzdeki yaz ayı için değerlendirecek olursak kışa bakmak lazım. Türkiye’deki kar örtülü gün sayısı azaldı. Yer altı sularını beslenmesi, yüzeysel suların beslenmesi bunların sağlıklı beslenmesi için kar örtülü gün sayısını artması bekleriz. Ne kadar az kar yağarsa kuraklık riski o kadar artıyor. Dolayısıyla sadece yağmur üzerinden değerlendirmek yanlış olur. 2023’de çok sıcak bir yıl geçirdik. 2024’ünde 2023’ten daha sıcak olacağı öngörülüyor. Küresel ısınmayla beraber, iklim değişikliği sıcaklık artışı yağış rejiminde ciddi değişikliğe neden olmaya başladı” dedi.

TÜRKİYE SU KITLIĞI YAŞAYAN ÜLKEYE DOĞRU GİDİYOR

Karadirek son 10 yılın verilerine göre, kar örtülü gün sayısının azaldığını ve bu durumun su kaynaklarını olumsuz etkilediğini belirtti. Türkiye'nin su stresi yaşayan bir ülke olduğunu hatırlatarak, su kıtlığı riskinin arttığını vurgulayan Karadirek “Son 10 yılı değerlendirdiğimizde 1970 ile 2001 arasındaki dönemini referans alacak olursak eğer; son 10 yılda ortalama 6.2 gün kar örtülü gün sayısı azalmış.  Hem yeraltı suyu hem yüzeysel suların beslenmesini olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla Türkiye su stresi yaşayan ülkeydi su kıtlığı yaşayan ülkeye doğru gidiyor” ifadelerine yer verdi.

Karadirek, iklim değişikliği ile mücadelede uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti. Adaptasyon ve uyum süreçlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Karadirek, “Bu iklim değişikliğinde de bir ülkenin bir ya da diğer ülkelerin beraber hareket ederek etkisi azaltılması için iklim değişikliğine adaptasyon ve uyum süreçleri hayata geçirilebilir” diye konuştu.

SICAKLIK MEVSİM NORMALLERİNİN ÜZERİNE ÇIKIYOR

Önümüzdeki yaz aylarında sıcak bir mevsim beklediğini belirten Karadirek, “Mevsim sıcaklıklarının artması yağış miktarında da azalmalara neden olabiliyor. Önümüzdeki yaz Akdeniz kıyılarında 1 ile 5  derece üzerinden mevsim normallerinin diğer bölgelerde ise 1 ila 2 derece üzerinde seyredeceği öngörülüyor. Fakat yağış şiddeti önemli. Eskiden 1 haftada yağan yağış miktarı bir günde yağmaya  ya da 1 kaç saat içerisinde yağmaya başladı. Bu da yüzeysel yağışın artmasına neden oldu. Bu da sel taşkın gibi felaketlerin beraberinde getiriyor. Yeraltı suyunun ve yüzeysel sunu beslenmesi de zayıf oluyor” dedi. 

Adaptasyon sürecinde su kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğini vurgulayan Karadirek, “Bu adaptasyon içinde ne yapmalıyız şuan temmuz gibi nisan ayı yaşıyoruz. Çok ciddi sıcaklıklar var. Bu sıcaklıklarla beraber buharlaşmada artıyor. Zaten var olan kısıtlı su kaynağımızı buharlaşma ile de kaybediyoruz. Burada önemli  olan bu adaptasyon  süreci içerisinde mevcut olan suyu sektörler arasında verimli kullanmak. Biz mevcut su kaynakların yüzde 70’ini tarımda kullanıyoruz. Tarımda verimli sulama yöntemlerine geçilmesi her bölgede su kaynaklarının mevcut su kaynaklarının durumu göz önünde bulundurulup ona göre bir bitki tarımsal ürün yetiştirilmesi gerekiyor. Tarımsal ürün deseninin değiştirilmesi gerekiyor” diye kaydetti.

TARIMSAL ÜRÜN DESENİ DEĞİŞMELİ

Şehirlerde su kayıplarının azaltılması gerektiğini belirten Karadirek, “Kentsel ölçekte şehirlerimizde ciddi su kayıpları var. Bu su kayıplarının azaltılması gerekiyor. Sanayide su verimli sistemlere geçilmeye başlandı. Tarımsal ürün deseninin yetiştirilecek havzanın su mevcudiyeti göz önünde bulundurularak yetiştirilmesi gerekiyor. Avakadonun  bir kilogramı için yaklaşık 2 bin litre su tükettiğini biliyoruz. Bunun su ayak izin yaklaşık 2 bin litre civarında. Bu ürünler çok su tüketen ürünler. Konya’da pamuk ve patates pancarı yetiştirmenin hiçbir anlamı yok. Sulu tarımın yapılacağı havzada su mevcudiyetinin yüksek olması gerekiyor. Bu önemli bir sorun burada tarımsal ürün deseninin değiştirilmesi gerekiyor” dedi.   /LİDER



  • Pazar 22.7 ° / 11.4 ° Güneşli
  • Pazartesi 23.8 ° / 12 ° Güneşli
  • Salı 24.9 ° / 13.2 ° Güneşli