Tarih: 18.04.2025 12:05

RİSK BÜYÜYOR.. TÜRKİYE SON BEŞ YILDIR ‘OBEZİTE’DE AVRUPA BİRİNCİSİ

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye son beş yıldır obezitede Avrupa birincisi Sadece yetişkinler değil, çocuklar ve gençler de büyük risk altında… Peki rakamlar neden her geçen gün artıyor

Her ne kadar çok fazla gündeme gelmese de obezite, 21’inci yüzyılın en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Türkiye ise obezitede son beş yıldır Avrupa birincisi olarak maalesef rekor kırıyor. Her geçen gün artan obezite rakamları, her yaştan insanı riske atıyor.

Modern çağın salgın hastalığı olarak tanımlanan obezite hem dünya genelinde hem de Türkiye’de her geçen gün hızla artıyor. Araştırmalar obezite sıklığının ülkemizde %30’un üzerine çıktığını ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiğimizi gösteriyor. Ancak bu yeni bir bilgi değil çünkü Türkiye son beş yıldır obezitede Avrupa birincisi olarak adlandırılıyor.

Peki obezite rakamları hem dünyada hem de Türkiye’de neden bu kadar hızlı şekilde artıyor?

Obezite beraberinde hangi hastalıkları getiriyor ve en önemlisi ölümcül hale geliyor mu?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Onur Taşçı, hem merak edilenleri yanıtladı hem de obeziteye dair çok önemli veriler paylaştı.

KİŞİ OBEZ STATÜSÜNDE OLUP OLMADIĞINI HANGİ DEĞERLERE BAKARAK ANLAYABİLİR?

Obezite vücutta anormal yağ dokusu birikimiyle sağlığımızı bozan, hastalık ve ölümlere neden olan kronik, tekrarlayıcı ve ilerleyici bir hastalıktır. Obezite genetik, çevresel, psikolojik, sosyal birçok faktörden etkileniyor.

Yetişkinlerde obezitenin tanısı ve sınıflandırması için en sık kullanılan yöntem beden kitle indeksidir (BKİ). BKİ, bir kişinin kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boyunun karesine (kg/m2) bölünmesiyle hesaplanıyor.

Yetişkinlerde normal kabul edilen BKİ değeri 18,5-24,9 kg/m2 arasıdır. 24,9-30 kg/m2 arası fazla kilolu olarak tanımlanıyor. Beden kitle indeksinin 30 ve üzeri olması ise obezite olarak tanımlanıyor. Ayrıca bel çevresi ölçümü de basit bir şekilde kullanılabilir. Türkiye’de bel çevresinin kadınlarda 90 cm, erkeklerde de 100 cm üzerinde olması obezite olarak kabul ediliyor.

TÜRKİYE’DE OBEZİTE RAKAMLARINI NE DURUMDA?

Obezite, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de halk sağlığını önemli ölçüde tehdit eden ve sıklığı giderek artan bir sorun. Araştırmalar obezite sıklığının ülkemizde %30’un üzerine çıktığını ve Avrupa kıtasındaki en kilolu ülke konumuna geldiğimizi gösteriyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri, Türkiye’de yetişkinlerin 3’te birinin obezite, üçte birinin aşırı kilolu ve geriye kalan 3’te birinin de normal kilolu olduğunu gösteriyor.

Özellikle kadınlarda obezite sıklığı %40 olduğu biliniyor. 5-19 yaş arası çocuk ve ergenlerde obezite yaygınlığı Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yaklaşık %12’dir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün güncel verilerine göre dünya genelinde obeziteli birey sayısı 1 milyarı aşmış durumda. 2050 yılı projeksiyonuna bakıldığında yetişkinlerin %60’nın, çocuk ve ergenlerin %30’nun fazla kilolu veya obez olacağı öngörülüyor.

OBEZİTENİN TÜRKİYE’DE HER GEÇEN GÜN ARTMASININ SEBEPLERİ NELER OLABİLİR?

-- Yüksek kalorili, yağlı ve şekerli gıdaların aşırı tüketimi, düzensiz öğünler kilo alımına neden olabiliyor. Özellikle paketli ve işlenmiş gıdalardan kaçınmak gerekiyor. Yemek yerken televizyon izlemek, telefonla konuşmak gibi aktiviteler, tokluk hissinin fark edilmemesine ve fazla yemeye yol açabiliyor.

-- Hareketsiz yaşam tarzı ve yetersiz egzersiz de obeziteye neden oluyor. Masa başı işler, uzun süreli ekran başında vakit geçirmek ve düzenli egzersiz yapmamak, enerji harcamasını azaltarak kilo alımına katkıda bulunuyor.

-- Ailede obezite öyküsü olması, bireyin obezite riskini artırabiliyor.

-- Stres, depresyon ve anksiyete gibi durumlar, aşırı yeme veya sağlıksız beslenme alışkanlıklarını tetikleyebilir. Olumsuz duygularla başa çıkmak için yemek yeme davranışı, kilo alımına yol açabilir.

-- Yetersiz uyku, hormon dengesizliklerine ve iştah artışına neden olabiliyor. Metabolik hastalıklar diyabet hastalığı, tiroid hastalıkları da kilo alımına sebebiyet veriyor.

OBEZİTENİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR NELERDİR?

Obezite hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarını artırıyor. Obeziyete bağlı yüksek tansiyon, kalp damarlarında tıkanıklıklar, kalp krizleri ve felç görülüyor.

Obezite, insülin direncine yol açarak diyabet gelişimine katkıda bulunuyor ve karaciğerde yağ birikimine neden olarak karaciğer fonksiyonlarını bozabiliyor. Aşırı kilo, safra taşı oluşumunu ve safra kesesi iltihabını tetikleyebiliyor.

SOLUNUMUN DURMASINA BİLE NEDEN OLUYOR

Boyun çevresindeki yağ birikimi, hava yollarını daraltarak uyku sırasında solunumun durmasına (uyku apnesi) neden olabiliyor. Obezite, akciğer fonksiyonlarını etkileyerek astım semptomlarını kötüleştirebiliyor, solunum kaslarının işlevini zorlaştırarak solunum yetmezliğine yol açabiliyor.

Obezite, özgüven eksikliği ve sosyal izolasyon gibi faktörlerle depresyon ve anksiyete riskini artırabiliyor.

KANSER RİSKİ ARTIYOR, ÖLÜMCÜL OLABİLİYOR

Aşırı kilo, eklemlere binen yükü artırarak kireçlenmeye, omurga ve diz eklemlerine fazla yük bindirerek ağrıya yol açabiliyor. Obezite hormonal dengesizlikler ve kronik iltihaplanma yoluyla meme, rahim, yumurtalık, prostat ve kolon kanseri riskini artırabiliyor.

Obezite, kadınlarda adet düzensizliklerine ve kısırlığa, erkeklerde ise sperm kalitesinin düşmesine neden olabiliyor. Obezite tedavi edilmediği takdirde bu hastalıklar aracılığıyla zamanla ölümcül sonuçlara yol açabiliyor.

OBEZİTE TEDAVİSİ NEDİR?

Obezite tedavisi, bireyin sağlık durumu, yaşam tarzı ve kilo fazlalığının derecesine göre kişiye özel planlanan çok yönlü bir süreçtir. Amaç, sağlıklı kilo kaybı sağlamak ve obeziteye bağlı hastalık risklerini azaltmaktır.

Öncelikle diyetisyen eşliğinde hazırlanan kişiye özel beslenme programları, kalori alımını dengeleyerek kilo kaybını hedefler. Diyetle birlikte egzersiz ve fizik aktivite yapılmalı. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde (tempolu yürüyüş) fiziksel aktivite önerilir. Bireyin yeme alışkanlıkları da bu süreçte değiştirilmeye çalışılır.

Bu süreçlerle birlikte medikal tedaviler de gündeme gelebilir. Obezite kronik ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Günümüzde obezite tedavisi için üretilmiş çeşitli ilaçlar bulunmaktadır ve doktor kontrolü altında bu tedaviler verilebilir. Medikal tedavi dışında uygun hastalarda günümüzde cerrahi yöntemler de kullanılmaktadır.

Obezite tedavisinde kalıcı başarı için diyet, egzersiz, davranış değişikliği, ilaç ve cerrahi yöntemlerin bir arada ve uzun vadeli uygulanması önemlidir.

Obezite tedavisi, bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilmelidir. Sağlık profesyonelleriyle iş birliği yaparak, sürdürülebilir ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, tedavinin başarısı için kritik öneme sahiptir. /HÜRRİYET.COM.TR - Selin Irmak KAÇMAZ




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —