Ürünleri zararlılardan korumak amacıyla tarımda pestisit adı verilen ilaçlar kullanıldığını belirten uzmanlar, bu kimyasalların insan sağlığı için tehdit oluşturduğunu söylüyor. Pestisit maruziyeti hormonal bozukluklar, bağışıklık sistemi sorunları ve bazı kanser türleriyle ilişkilendiriliyor. Araştırmalar, pestisit maruziyetinin çocuk ve ergenlerde dikkat eksikliği ve davranışsal bozukluk riskini artırabileceğini gösteriyor.
Gerçekten sağlıklı beslenmenin, yalnızca tabağımıza ne koyduğumuzla değil, o yiyeceğin nasıl üretildiği ve nasıl işlendiğiyle de doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Yiğit, özellikle sebze ve meyvelerdeki pestisit tehdidi hakkında bilgi verdi ve sebze - meyve tüketiminden önce dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.
SEBZE VE MEYVE TÜKETİRKEN BU TEHLİKE GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Sağlıklı beslenme denildiğinde akla gelen ilk şey bol sebze ve meyve tüketmek oluyor. Ancak bu öneri, göz ardı edilmemesi gereken bir konuyu da beraberinde getiriyor; pestisitler.
Tarımda kullanılan bu kimyasal maddeler, ürünleri zararlılardan koruma amacıyla kullanılıyor fakat insan sağlığına etkileri de çok önemli. 2025 yılının başlarında, Türkiye'den Avrupa Birliği ülkelerine gönderilen bazı tarım ürünleri, özellikle kuru incir ve asma yaprağı, pestisit ve aflatoksin kalıntıları nedeniyle gümrüklerden geri çevrildi. Bu gelişmeler, pestisit konusunun sadece ihracatı değil, sofralarımıza gelen ürünleri de ilgilendiren önemli bir mesele olduğunu gösteriyor.
ÇOCUK VE ERGENLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ VE DAVRANIŞSAL BOZUKLUK RİSKİNİ ARTIRABİLİYOR
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, pestisit maruziyetinin hormonal bozukluklar, bağışıklık sistemi sorunları ve bazı kanser türleriyle ilişkilendiriliyor. Özellikle ergenlik dönemindeki bireyler, gelişim süreçlerinde oldukları için bu tür kimyasallara karşı daha duyarlıdır. Araştırmalar, pestisit maruziyetinin çocuk ve ergenlerde dikkat eksikliği ve davranışsal bozukluk riskini artırabileceğini gösteriyor.
SEBZE VE MEYVE YEMEYELİM Mİ?
Bu durumda ise akıllara ‘sebze meyve yemeyelim mi?’ sorusu geliyor.
Tam tersine, bu besinler sağlıklı yaşamın olmazsa olmazıdır. Ancak dikkatli ve bilinçli tüketimle bu riskleri azaltmak mümkün. Sebze ve meyveleri önce karbonatlı suda bekletin, ardından durulayıp sirkeli suyla ayrı ayrı yıkayın. Bu işlemi birleştirmeyin, çünkü bazı pestisitler asidik ortamda çözünüp gıdanın içine geçebilir.
Mümkünse organik ürünleri veya mevsiminde ve yerel ürünleri tercih edin. Pazardan ya da marketten alınan ürünleri yıkamadan buzdolabına koymayın. Yüzeydeki kalıntılar temasla diğer besinlere de geçebilir. Alışveriş yaparken güvenilir, gıda güvenliği belgeleri olan kaynakları tercih edin. Sertifikalı üreticiler ve denetlenmiş pazarlar öncelikli olmalı.
EN ÇOK BU ÜRÜNLERDE PESTİSİT BULUNUYOR
Pestisit kalıntılarının en çok hangi ürünlerde görüldüğünün her yıl bağımsız kuruluşlar tarafından kamuoyuyla paylaşılıyor. ABD merkezli bağımsız bir çevre sağlığı kuruluşu olan Çevresel Çalışma Grubu (EWG), her yıl en fazla ve en az pestisit içeren ürünleri sıralar.
EWG’nin 2024 verilerine göre, en çok pestisit kalıntısı içeren ürünler arasında çilek, ıspanak, kara lahana, üzüm, şeftali, armut, elma, kiraz, biber (tatlı ve acı), yaban mersini, nektarin ve yeşil fasulye yer aldı.
En temiz olarak kabul edilen ürünler ise avokado, tatlı mısır, ananas, soğan, papaya, donmuş bezelye, kuşkonmaz, kavun, kivi, lahana, karpuz, mantar, mango, tatlı patates ve havuç oldu. Bu liste, her ne kadar ABD kaynaklı olsa da, dünya genelinde tarımsal üretim ve pestisit kalıntılarına dair önemli bir referans niteliğindedir.
Özellikle çocuklar ve ergenler gibi hassas gruplar için bu tür bilgiler, daha bilinçli tercihler yapılmasına katkı sağlar. Unutmayalım; gerçekten sağlıklı beslenme, yalnızca tabağımıza ne koyduğumuzla değil, o yiyeceğin nasıl üretildiği ve nasıl işlendiğiyle de doğrudan ilişkilidir.