İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu. Bakan Yerlikaya "Tüm valilerime talimat verdim. Hepsi protokol tribününe girmeden önce, ya Taraftar Kart’larını sisteme işletmiş olacak ya da elektronik bilet uygulamasıyla maçı izleyecekler. Protokol tribünlerine de kim giriyor, kim çıkıyor bileceğiz." dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya "Gençlerimize sadece sporun kurallarını değil ruhunu da öğretmek zorundayız. Medeniyetimizden aldığımız miras, savaş meydanlarında bile düşmanına saygıyı elden bırakmamıştır. Biz sadece fiziki güvenliği değil ahlaki güvenliği de korumak zorundayız. Gençlerimize ve halkımızın tüm kesimlerine karşı ortak sorumluluğumuzdur.
Asıl şampiyonluk kupayı kaldırmakta değil rakibine saygı gösterdiğin andır. İçişleri Bakanlığı olarak bizim en önemli görevimiz ülkenin güvenliğini sağlamaktır. Vatandaşlarımız spora büyük bir ilgi gösteriyor. Bu ilginin artarak devam etmesini bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıklamalarından satır başları;
"Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, Sayın Valim, Türkiye Futbol Federasyonumuzun Değerli Başkanı, Süper Lig Kulüpler Birliği Sayın Başkanı, Kıymetli Kulüp Başkanlarımız, Emniyet ve Jandarma Teşkilatlarımızın Kıymetli Mensupları, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın Değerli Temsilcileri, sizleri saygıyla selamlıyorum.
3 gün sürecek olan, ‘’Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantımızın’’ hayırlara vesile olmasını diliyorum. Geçen yıl, 2024 -2025 futbol sezonu başlamadan önce, Ankara’da yaptığımız toplantıda, spor güvenliğini artırmaya yönelik alınacak önlemleri ve uygulanacak stratejileri istişare etmiştik.
Bugün ise; Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantımız için Riva’da bir aradayız. Bu toplantılarda temel amacımız: Spor faaliyetlerinde huzuru ve güvenliği sağlamak, Şiddet ve düzensizliği önlemek için kararlı adımlar atmak, İş birliğini güçlendirerek etkili spor güvenliği stratejileri geliştirmek.
Türkiye, genç bir nüfusa sahip. Ülke nüfusumuzun yaklaşık yüzde 15’i gençlerden, yani 15-24 yaş aralığından oluşuyor. Bu büyük gençlik potansiyelinin sporla buluşması, sadece bir sosyal faaliyet değil; aynı zamanda barışın, birliğin, kardeşliğin ve geleceğin inşasıdır.
"SPOR ÖNCE AHLAKTIR"
Spor; Bedeni güçlendirdiği kadar ruhu da olgunlaştıran, toplumun farklı kesimlerini aynı tribünde buluşturan, saygıyı, centilmenliği, azmi ve disiplini öğreten, evrensel bir değerdir.
Spor; sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir. Spor, önce ahlaktır. Önce saygıdır. Rakibe, hakeme, tribündeki insanlara, en önemlisi de oyunun ruhuna saygıdır.
Saygının olmadığı yerde spor, sadece sert bir rekabete dönüşür. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi: “Spor, insanın fıtratından doğan rekabet duygusunun, medeni bir şekilde ifadesidir.” İşte bu nedenle biz, gençlerimize sadece sporun kurallarını değil; sporun ruhunu da öğretmek zorundayız.
Bizim medeniyetimizde “yiğitlik”, yalnızca rakibini yenmekle ölçülmez. Medeniyetimizden aldığımız miras, savaş meydanlarında dahi düşmanına saygıyı elden bırakmamıştır. Bugün sahada top koşturan her gencimiz, bu köklü ahlakın modern birer taşıyıcısıdır.
O yüzden diyoruz ki: Biz sadece fiziki güvenliği değil, ahlaki güvenliği de korumak zorundayız. Bu sebeple spor güvenliği; bizim için sadece bir ‘’güvenlik’’ başlığı değil, aynı zamanda gençlerimize ve halkımızın tüm kesimlerine karşı ortak sorumluluğumuzdur. Sporun ruhuna yakışan bir rekabet ortamı, tribünlerde saygı ve coşkunun hâkim olduğu müsabakalar için, el birliğiyle çalışmak zorundayız.
Biz, sadece kazananı alkışlayan değil, centilmenliği ayakta selamlayan bir toplumuz. Öyle olmalıyız. Buradan bütün genç kardeşlerimize sesleniyorum: Asıl şampiyonluk, kupayı kaldırmakta değil, rakibine saygı gösterdiğin ‘’o anda’’ gizlidir. Spor; düşman yaratmaz, dostluk üretir. Birlik duygusu üretir. Ve unutmayın, kazanmak bir sonuçtur; ama saygı, daima bir seçimdir.
"EN TEMEL GÖREVİMİZ ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAK"
İçişleri Bakanlığı olarak bizim en temel görevimiz, ülkemizin huzur ve güvenini sağlamaktır. Bu görev; sokakta, evde, trafikte olduğu kadar, stadyumlarda ve spor salonlarında da geçerlidir.
Vatandaşlarımız spora büyük ilgi gösteriyorlar. Bu ilginin artarak devam etmesini önemsiyoruz. Kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden herkesin spor etkinliklerinde bir araya gelmesini, ortak bir tutku ve birliktelikle coşku dolu anlar yaşamasını temenni ediyoruz.
Bu nedenle İçişleri Bakanlığı olarak müsabakalarda, sporun ruhuna yakışır bir rekabet ortamını tesis etmek; Sporun sevgi ve saygı içinde hayat bulmasını temin etmek amacıyla, tüm ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde hareket ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz.
Spor tesislerinden stadyumlara, çevresinden yollara kadar her yerde, sporcularımıza, kulüplerimize ve taraftarlarımıza düzenli, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamak için çalışıyoruz.
Çünkü; Türkiye’nin huzuruna giden yollardan biri de, Türk sporunun huzurundan geçiyor. Spor faaliyetlerinin gerçekleştiği Spor alanlarının güvenliğini sağlamaktan geçiyor.
98 BİN 118 SPOR MÜSABAKASI GERÇEKLEŞTİ
Ülkemiz genelinde, 2024-2025 sezonu boyunca: 98 bin 118 spor müsabakası gerçekleşti. Bu müsabakalara, 19 milyon 88 bin vatandaşımız katılım sağladı. 1 milyon 88 bin 546 polisimizin görevlendirme işlemi gerçekleşti.
Buna ek olarak, 325 bin 711 özel güvenlik görevlimiz de polislerimizle birlikte omuz omuza çalıştılar. Spor güvenliği için alınan tedbirlerin, sahadaki karşılığı son derece somut: Geçen yıl 510 müsabakada işlem tesis edildi. Olaylara karışan 6 bin 818 şahıs hakkında, 6222 sayılı “Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair’’ Kanun kapsamında yasal işlem yapıldı.
Dünya genelinde de; spor alanlarında yaşanan şiddet olaylarının hem spor ekonomisine hem de toplumsal barışa ciddi etkileri bulunuyor:
UNESCO verilerine göre, spor müsabakalarında yaşanan şiddet olayları, gençlerin spora olan ilgisini ortalama %27 oranında azaltıyor. Avrupa Konseyi Spor Bölümü araştırmalarına göre, güvenli olmayan stadyumlar ve kötü tribün kültürü, kulüplerin toplam gelirlerinde yılda ortalama %18’lik bir kayba yol açıyor.
FIFA Fair Play Komitesi, şiddetsiz bir maç atmosferinin taraftar memnuniyetini ve aile katılımını 2 kat artırdığını belirtiyor. İşte bu yüzden futbolun ruhunu yaşatmak, sadece oyunu değil, oyunun çevresini de temiz tutmakla mümkündür.
Geçen yılki toplantımız sonrası spor güvenliği konusunda, önemli yapısal değişiklikler gerçekleştirdik: Öncelikle; Süper Lig müsabakalarına ait risk analizlerinin ve tüm güvenlik tedbirlerinin karara bağlandığı
İl Spor Güvenlik Kurullarımız artık, doğrudan Valilerimizin başkanlığında toplanıyor. Bu sayede karar alma ve uygulama süreçleri hızlandı.
'TÜM İLLERİMİZDE KURDUK'
Tüm stadyumlarda görev yapan Müsabaka Güvenlik Amirlerimizi, aynı stadyumda düzenli olarak görevlendirmeye başladık. Böylece müsabaka güvenlik amirlerimizin saha tecrübeleri ve taraftarlarla iletişimi güçlendi.
Bu sezon için 125 asil, 125 yedek olmak üzere toplam 250 Müsabaka Güvenlik Amiri görevlendirdik. Bunun yanında spor güvenliği branşını oluşturarak Spor Güvenliği Şube Müdürlüklerinde görevli personelimizin uzmanlaşmasını sağladık.
Göreve geldiğimizde yalnızca 36 ilimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü mevcut iken kurumsal kapasiteyi arttırarak tüm illerimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüklerini kurduk.
Sporun kamuoyunun etkileme gücünü, spor alanlarında meydana gelen olumsuzlukların hem ülkemizdeki huzur ortamını bozabileceğinin hem de uluslararası boyutta itibarımızı zedeleyebileceğinin bilincindeyiz.
Bu sebeple, Müsabakalar için risk analizleri çok daha hassas hale getirildi. Daha önce; ‘’A’’ yani Yüksek, ‘’B’’ Orta, ve ‘’C’’ düşük’’ risk kategorilerimiz vardı. İlk defa mevcut olan bu 3 risk kategorisine, “AA” yani ‘’Çok yüksek risk’’ kategorisini de ekledik.
"ANLIK OLARAK TAKİP EDİYORUZ"
Böylece yapılan analizler çerçevesinde, istenmeyen olayların yaşanma ihtimalinin yüksek olduğunu değerlendirdiğimiz müsabakalar için ‘’özel güvenlik tedbirleri’’ uygulama kararı aldık. Spor güvenliğini sağlamak, proaktif önlemler ile mümkün oluyor.
Bu amaçla her hafta Salı günleri, Bakan Yardımcımız başkanlığında topladığımız Merkez Spor Güvenliği Kurulu’muz, İllerden gelen tüm risk analizlerini tek tek değerlendiriyor. Böylece doğru risk analizleriyle, Güvenlik önlemlerinin alınmasının takipçisi oluyoruz ve proaktif güvenlik yaklaşımı sayesinde, olası riskleri daha müsabaka oynanmadan bertaraf ediyoruz.
Ayrıca; video konferans sistemiyle, hem spor güvenliğine dair alınması gereken genel tedbirler konusunda, hem de müsabakalar özelinde, illerimizle sürekli toplantılar gerçekleştiriyoruz.
Tüm bunlara ek olarak, kurduğumuz ‘’kamera izleme merkezi’’ ile, spor müsabakalarında, saha içinde ve saha dışında alınan güvenlik tedbirlerini anlık olarak takip edebiliyoruz.
Ayrıca olayların büyük bir çoğunluğunun güzergahlarda olduğunu dikkate alarak, dinlenme tesislerindeki güvenlik tedbirlerini artırdık.
Özetle, müsabaka öncesi, sırası ve sonrasında güvenliği, tüm boyutlarıyla ele alıyoruz. Yabancı futbolcuların ve ailelerin de ülkemizde kalışlarıyla ilgili her türlü desteği, Göç İdaresi Başkanlığımız aracılığıyla veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.
"TÜM VALİLERE TALİMATI VERDİM"
Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum: Taraftarlar, maçları Taraftar Kart ve elektronik bilet uygulaması sayesinde izliyor. Bu iki sistem sayesinde maçı kim, nereden izliyor, biliyoruz. Ancak protokol girişlerinde, görevlilerin elinde isim listeleri oluyor. Bu kişiler Taraftar Kart’larını göstermeden, elektronik bilet işletmeden de protokolde maç izleyebiliyorlar.
Tüm valilerime de talimat verdim. Hepsi protokol tribününe girmeden önce, Ya Taraftar Kart’larını sisteme işletmiş olacak. Ya da ya da elektronik bilet uygulamasıyla maçı izleyecekler. Protokol tribünlerine de kim giriyor, kim çıkıyor bileceğiz.
Hayata geçirdiğimiz bu yeniliklerde; Güvenlik güçlerimizin takdire şayan çalışmaları ve siz değerli paydaşlarımızın özverili katkıları yer alıyor. Bu salonu dolduran hepimizin aslında tek bir amacı var. O da, huzurlu bir ortamda spor faaliyetlerimizi sürdürerek, Ülke olarak başarıdan başarıya koşmak.
Bu sayede; Vatandaşlarımıza sporu daha çok sevdirmek, Onlara ilham verecek rol model sporcular yetiştirmek ve ülkemizin spor alanındaki marka değerini daha da yukarıya taşımak.
3 gün sürecek olan bu toplantılarda, Türkiye Futbol Federasyonumuzun, Kulüp yöneticilerimizin ve siz değerli katılımcıların katkı ve önerilerini bekliyoruz. İstişaremizin güçlü olması inanıyorum ki, Spor güvenliğini ve huzurunu artıracaktır.
Hangi takımı tutarsak tutalım, Hangi renklere gönül verirsek verelim, Hepimizin tek bir önceliği var: Görevimizi layıkıyla yerine getirmek ve sporda huzuru sağlamak.
Çünkü güvenlik sadece bir polisiye meselesi değildir. Ortak bir kültür inşasıdır. Takımlarımıza, taraftarlarımıza, yöneticilerimize, basına ve her paydaşa düşen ortak bir sorumluluktur.
Bu sezonu hep birlikte omuz omuza vererek, Türk sporunu şiddetten, kargaşadan ve kutuplaşmadan uzak tutmalıyız. Bir kez daha ifade ediyorum: Sporun kardeşlik ve barış ortamına zarar getiren, olumsuz davranışlar içerisinde bulunan şahıslara karşı başta 6222 sayılı Kanunun adli ve idari hükümleri olmak üzere tüm yasaları titizlikle uygulayacağız.
Samimi bir şekilde takımlarına destek olmak için eşiyle, çocuğuyla, arkadaşlarıyla spor alanına gelen vatandaşlarımızın huzurunu, o az sayıdaki provokatörlere asla bozdurmayacağız!
Başta futbol olmak üzere, tüm spor dallarının insanları birbirinden koparan, ayrıştıran, bir unsura dönüşmesini asla ama asla istemiyoruz.
Bu vesileyle; Bugün başlayan ve 3 gün sürecek olan Spor Güvenliği Toplantımızın ülkemiz, gençliğimiz ve spor camiamız adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Sporumuzun ve futbolumuzun gelişmesine katkı sunan, Marka değerini yükselten tüm kurumlarımıza… Türkiye Futbol Federasyonumuza, Tüm kulüplerimize ve kıymetli yöneticilerine, sporda huzur ve güvenliği sağlayan güvenlik güçlerimize ve sevdalı olduğu renklerin peşinden koşan taraftarlarımıza yürekten teşekkür ediyorum.
Huzurun hakim olduğu bir futbol sezonu diliyor, sizleri saygıyla selamlıyorum." /HÜRRİYET.COM.TR